Black Mirror dizisinin şöhretini artık duymayan kalmamıştır. Ama olsun, bir kez de benim gözümden irdeleyin. Ve hala kıyıda köşede kalmış izlememe direnciniz varsa müsaade edin onu da ben yok edeyim.
Black Mirror 2012 yılı, İngiliz yapımı. Toplamda 18 bölümden oluşuyor ve zorlamadan bir hafta da bitirilebiliyor. Ancak diziyi özel kılan sezon sayısının fazla olmasına rağmen bölümleriniz az ve çabuk bitiyor olması değil. Öncelikle diziyi diğer dizilerden ayıran özelliklerine bakalım isterseniz.
Dizinin en bilindik ve en büyük özelliği her bir saatlik izletiden sonra oyuncularının, konularının, yönetmenlerin ve mekanların değişmesi. Bu durum bir sonraki bölüme değil aynı isimde başka bir filme ve başka bir heyecana geçiyorsunuz hissi oluşturuyor. Bazen modern bir dünya, bazen uzak bir gelecek bazen de vahşi batı tarzı yaşamlara tanıklık ediyorsunuz.
Dizinin en bilindik ve en büyük özelliği her bir saatlik izletiden sonra oyuncularının, konularının, yönetmenlerin ve mekanların değişmesi. Bu durum bir sonraki bölüme değil aynı isimde başka bir filme ve başka bir heyecana geçiyorsunuz hissi oluşturuyor. Bazen modern bir dünya, bazen uzak bir gelecek bazen de vahşi batı tarzı yaşamlara tanıklık ediyorsunuz.
Diziyi pekala filmler bütünü olarak da ele alabilirsiniz. Black Mirror filmleri gibi. Sıraya sokmadan istediğiniz bölümü alıp izleyebileceğiniz gibi sıkıldığınız, size hitap etmeyen bölümleri kapatabilir ve sonraki bölümden de devam edebilirsiniz. Oyuncu ve konu bütünlüğü olmadığı için herhangi bir sorun olmaz. Ancak bunu yaparken çok şey kaçırıyor olabileceğinizi de unutmayın.
Black Mirror'u daha iyi anlayabilmek ve anlatabilmek için birer saatlik bölümler halinde irdelemek daha doğru olacaktır. Mesela, yukarıdaki görselin bulunduğu bölümde beğenilme hastalığının toplumu nasıl kendinden uzaklaştırdığına tanıklık ederken, aşağıdaki görselin bulunduğu bölümde ise gördüklerimizi ekrana yansıtma teknolojisinin nelere sebep olabileceğine şaşkınlıkla bakakalıyoruz. Başka bir bölümde 1984 romanına atıfta bulunur gibi her tarafı ekranlarla kaplı odalarda zorunlu yaşamlarla puan biriktiren insanları görerek hayıflanıyoruz.
Tüm bu farklılıklara ve bağlantısızlıklara rağmen Black Mirror'u bir arada tutan şeyse konusu. Teknolojinin yarattığı distopik toplum. Diziyi izlenilir kılansa bizi bize izleterek nereye yol aldığımızı göstermesi. Kimi zaman günümüz teknolojisinin ve sosyal medyasının gücünü gözümüze sokması, çoğu zamansa gelecek teknolojinin oluşturacağı distopik toplum öngörüleriyle ufkumuzu fazlaca açması. Bazen de keşke bu gerçek olsa korkusu..
Bu filmler bütünü izlersen asıl sarsıcı olan şeyse izlediğimiz distopik dünyaya doğru hızlıca yol alıyor oluşumuz. Ah keşke bu gerçek olsa korkusu ise kaybettiğimiz sevdiklerimizin teknolojik yansımalarının bizi hiç yalnız bırakmayacak olması.
Özellikle distopya seven ve gelecek öngörüsü olan biriyseniz mutlaka seveceksiniz.
Keyifli seyirler.






