Aslına bakarsanız benim yıl sonu değerlendirmeleri gibi bir alışkanlığım yoktur. Elbette hedef koymanın, hedeflere koşmanın, koşarken farkında olmadan gelişmenin ve yıl sonunda geriye dönüp bakıldığında alınan lezzetin tadını anlatmak mümkün değil. Lafı uzatmayayım. Eskilerin yerli muhasebecisi, yenilerin çiçeği burnunda yabancı muhasebecisi Bir Tutam Karınca kendi blogunun özetini çıkardıktan sonra mim başlatmaya karar vererek topun ağzına beni de koymuş. Haliyle değerli blogların davetleri geri çevrilmez, ayıp. Hatta musmutlu olunur, aynı benim gibi :) Kendisine teşekkür ediyorum.
Gelelim okuduğunuz blogun 2018 değerlendirmesine. Öncelikle seneye bol bol kitap okuma hedefiyle girdim. Ancak bir süre sonra çok kitap okuma hedefim nedeniyle kalın ama okunası kitapları ötelediğimi fark ettim. Acayip gaza geldiğim bir an, ben artık beyin yakan kitaplara geçiş yapmalıyım kararıyla yerime oturdum. Ama o iş öyle olmuyormuş. İşte kafa zombi gibi olduktan sonra ağır kitaplarla bakışmak hiç hoş olmuyor, ayrılık acısı veriyormuş.
Velhasıl, taslakta bekleyen bir kaç yayımla birlikte yaklaşık 60 yayımla seneyi uğurlamayı planlıyorum. Bunlardan 42 tanesi okuduğum kitaplardan, 3 tanesi blog dostlarımın davetleriyle katıldığım mimlerden oluşuyor. Senenin başında hedeflemediğim ama yazmaktan da zevk aldığım 2 tane gezi içerikli yazı ile birlikte 11 adet dizi-film incelemesi de yazmışım. Burada şunu araya sıkıştırarak söyleyebilirim ki, gezilerinizi yazma düşüncesiyle yapınca çok daha bilinçli bir turiste dönüşüyorsunuz. Bakın bu tespitimi yabana atmayın.
2013 yılında, bilişimle ilgilendiğim dönemde yazdığım facebooktan ıp adresi bulma ve tor browser testi yayınım halen en çok hit alan ve özelden yazılan konuların başında geliyor. İnsanlarımızın bu konuda ne kadar dertli olduğunu anlatmaya kalksam sabaha kadar dedikodunun belini kırarız. Ay kıız görüyomusunlu muhabbete sararız...
Benim için bu senenin en büyük kaybı ise blogları yeteri kadar takip edememiş olmam. Büyük patronların elinde olmadığı için özgün yazılar beklediğimiz blogların, "Gelecek vaadeden bloglar" tartışmasıyla başlayan büyük olma yarışının da bunda payı oldu sanırım. Soğudum. Ama olsun, hala özgün olup kendi halinde olan blogların varlığını görüyorum ve ümitlerim ormana dönüşüyor. yi ki varsınız.
Benden bu kadar. İsim vererek kimseyi etiketlemek istemiyorum. Sonra görmezsiniz, yapmazsınız filan el aleme rezil olmayalım. Ama aaa bu ne kadar güzel keşke bende yapsam diyorsanız buyrun gelin.
Her şeyden önemlisi sevgiyle kalın